MEME KANSERİNDEN NASIL KORUNURUZ? MEME MİKROBİYOMU –>YENİ ARAŞTIRMA

MEME KANSERİNDEN NASIL KORUNURUZ? MEME MİKROBİYOMU –>YENİ ARAŞTIRMA

MEME MİKROBİYOMU, MEM KANSERİ İÇİN UMUT OLABİLİR !!

          Kanser, ne yazık ki tüm Dünya’da giderek artan önemli bir sağlık sorunudur. Meme kanseri kadınlarda en  sık görülen kanser türüdür. Kanser’den ölümlerden ilk 5 kanser tipi arasında yer almaktadır. Hastaların 3/4’ü postmenopozal , 1/4’ü premenopozal dönemde kanser tanısı almaktadır.

          Cell Reports’ ta yayınlanan bir çalışmada uyguladığınız diyetin, bağırsak dışındaki dokularda mikrobiyota popülasyonlarını belirlemede önemli olabileceği rapor edilmiştir. Meme bezinin  yeni tanımlanması, meme kanserinde bakteri popülasyonlarını araştıran çalışmalara yol açmıştır. Diyet, insan olmayan primatların (maymun) meme bezlerindeki mikrobiyal popülasyonların bileşimini etkilemektedir. Spesifik olarak, daha önce hayvanlarda yapılan bir çalışmada Akdeniz diyetinin, tümör büyümesini inhibe eden probiyotik bakterilerin bolluğunu arttırdığı görülmüştür.

       “Meme mikrobiyomu, kadınları meme kanserinden korumaya yönelik bir hedeftir.”

Diyet, meme kanseri gelişimini etkileyecek bir yaşam tarzı faktörü olarak kapsamlı bir şekilde çalışılmıştır. Kadınlarda, meme kanseri riski şeker, işlenmiş gıdalar ve yüksek yağlı Batı tarzı diyetin tüketilmesiyle artar, ancak; sebze, balık ve zeytinyağından oluşan Akdeniz tarzı beslenme ile risk azalmaktadır. Akdeniz tarzı beslenme; tahılların (tercihen tam tahıl olarak), baklagillerin, kabuklu yemişlerin, sebzelerin ve meyvelerin, deniz ürünlerinin, beyaz et ve yumurtaların ılımlı düzeyde ve  az miktarda kümes hayvanı ve süt ürünlerinin tüketimi ile karakterizedir. Akdeniz diyetindeki diyet lipitlerinin başlıca kaynağı zeytinyağıdır.

Diyet, bağırsak mikrobiyal çeşitliliğinin ana bir belirleyicisidir. Fakat, diyetin meme mikrobiyomunu etkileyip etkilmeyeceği bir sırdı. Şaşırtıcı bir şekilde, insanlarda yapılan bir çalışma, malign meme tümörlerinin benign lezyonlara kıyasla daha düşük bir Lactobacillus bakterisi bolluğuna sahip olduğunu ortaya koymuştur, bu da mikrobiyal dengesizliklerin meme kanserine katkıda bulunabileceğini göstermektedir.  Araştırmacılar, maymunlarda , Batı ve Akdeniz diyetinin modüle edilmiş meme bezi mikrobiyotasını ve metabolit profilleri incelemişlerdir. 31 ay ,40 dişi maymunlar Batı ve Akdeniz beslenme tarzı ile beslenmiştir. Akdeniz diyeti ile beslenen  maymunların meme dokusu, probiyotiklerden yaygın olarak kullanılan ve meme kanseri olan hayvanlarda tümör büyümesini azalttığı görülen Lactobacillus’ u ,Batı tarzı beslenen maymuna göre 10 kat daha fazla içerdiği bulunmuştur. Akdeniz diyeti aynı zamanda, göğüs kanseri riskini azaltabilecek safra asitleri safra asit metabolitleri ve bakteriyel işlenmiş biyoaktif bileşiklerin düzeylerini arttırmıştır. Akdeniz diyeti tüketimi, Batılı diyetle karşılaştırıldığında farklı meme bezi mikrobiyota popülasyonları ile ilişkiliydi, ancak toplam bakteri içeriğinde veya çeşitliliğinde hiçbir farklılık gözlenmedi. Bu veriler, diyetin, meme bezi gibi uzak bölgelerdeki bağırsaklar dışındaki mikrobiyom popülasyonlarını doğrudan etkilediğini düşündürmektedir. Ancak şimdilik, bu mikropların veya mikrobiyal modifiye metabolitlerin meme kanseri riskinde ne gibi etkileri olduğu açık değildir. İleri ki çalışmalar buna ışık tutacaktır.